info@ipe.com.tr

Bazı psikiyatrik rahatsızlıklar kişinin kendisi için sıkıntı verici, huzur kaçırıcı olabilir. Bu durumlarda zaten bir uzmanla görüşmek gerektiği açıktır. Bazen belli bir fiziksel sebep görülmediği halde kilo kaybı, uykusuzluk veya aşırı uyku hali, miğde-bağırsak sistemi sorunları (gaz, şişkinlik, bulantı vb) da psikiyatrik bir tablonun öncül belirtileri olabilir. Bu kadar net bir durum yoksa dahi sevdiğiniz, size değer verdiğini bildiğiniz dost veya akrabalarınızın sizdeki değişikliği fark edip bir uzmanla görüşmenizi önermelerini ciddiye almanız doğru olur. Çoğu zaman aileler, eşler veya arkadaşlar sevdiklerinin bir takım duygular, davranışlar ve/veya çevresel etkenlerle başa çıkmakta zorlandığını fark eden ilk kişilerdir. Bu zorluklar arkadaş, iş ve aile ilişkilerinde problemler, uyku/yeme bozuklukları, madde kullanımı, duygusal dengesizlikler olarak kendini gösterebilir. Farklı yaş gruplarından kişilerin farklı davranış ve belirtilere sahip olabileceğinin farkına varmak ve kendi yaş grubunuzun ortak belirtilerini dikkate almak önemlidir.

444 80 81 numaralı hattımızdan bize ulaşarak, Nişantaşı veya Bakırköy merkezlerimizden sizin için uygun olanına randevu alabilirsiniz.

 

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki günümüzde psikiyatrik rahatsızlıkların büyük bir kısmı psikoterapi ve ilaç tedavilerinin birlikte uygulanmasıyla rahatlıkla ayaktan -poliklinik veya muayenehane ortamında- tedavi edilebilmektedir. Ancak alkol ve madde bağımlılığı gibi durumlarda, temizlenme döneminde kriz olmaması ve kişinin madde ile tüm irtibatının kesilmesi için hastane ortamında tedavi daha etkili ve sağlıklıdır. 

Bunun yanı sıra, mani veya psikoz durumlarında kişinin sosyal uyumunun tekrar sağlanması ve zarar görmemesi içinde hastane ortamında tedavi tercih edilir. Depresyon gibi intihar riski olan tüm durumlarda hastanede tedavi ve yatış gereklidir.

 

Klinik ortamda başlayan "iyileşme" halinin belirli bir süre ayaktan takiple desteklemek gerekecektir. Bu da tedavinin hastanede bitmeyeceği, acil problem çözüldükten sonra psikoterapi ve ilaç tedavisinin bir süre daha devam edeceği anlamına gelir. 

Tedavi sonrası ya sizin çevrenize olan uyumunuz artacaktır ya da sorunlarla mücadele gücü ve azmi kazanacağınız için çevrenizin hastalığınıza olan katkısını azaltma imkanınız olacaktır.

Psikiyatrik tedavi bir uzman hekim denetiminde uygulanması gereken ciddi bir tedavidir. Nasıl ki insanlar birbirlerine göre farklılık gösterirlerse, her hastanın problemide bir diğerininkinden farklıdır ve farklı şekilde ele alınmalıdır. Bu nedenle, doktor kontrolünde tedavi görülmeli, herhangi bir tedavinin gerekli olup olmadığına da yine uzmanlarca karar verilmelidir.

Psikolojik destek ve psikoterapi, psikiyatrik tedavinin en önemli parçasıdır. Kısaca psikoterapi,kişinin yetkinlik, motivasyon, sorun ve endişelerini terapist ile etkileşime girerek keşfetme sürecidir. Hastanın farkındalığı sağlandıktan sonra, var olan sorunlar için çözüm bulmaya yönelik çalışmaya başlanır. Karşılıklı güven ve açıklık gerektiren bu terapötik ilişki, hastanın durumuna bağlı olarak bir kaç ay veya sene sürebilir. Hastanede yatış sırasında, tüm hastalarımız için yoğun bir psikoterapi programı uygulanmaktadır. Nişantaşı ve Bakırköy merkezlerimizde de psikoterapi seansları uygulanmaktadır.

Psikiyatrist, tedavi şeklini belirleyen ve uygulayan Tıp Fakültesi çıkışlı bir hekimdir. Hastalığın tanısını koyduktan sonra gerekli görürse ilaç tedavisine başlayabilir, psikoterapi uygulayabilir ya da psikoterapiye yönlendirir. Psikologlar ise Fen-Edebiyat Fakültelerinin psikoloji bölümlerinden mezun olur ve uzmanlık alanları doğrultusunda psikolojik değerlendirme yapabilir, psikoterapi uygulayabilirler. Psikiyatrist ve Psikologlar arasındaki en önemli fark psikologların ilaç tedavisi uygulama yetkisinin olmamasıdır.

Bazı psikiyatrik ilaçların bağımlılık yapma riski bulunmaktadır. Ancak doktor kontrolünde, belirli bir süre kullanılan ve miktarı yavaş yavaş azaltılarak kesilen ilaçlarda bu risk ortadan kalkmaktadır. Psikiyatri ilaçları günümüzde çok çeşitlidir, sayıları yüzleri bulmuştur, bunlar içinde kilo aldıranlar olduğu gibi iştah kesip kilo verdirenler de vardır. Örneğin yemeden içmeden kesilmiş ve çok kilo kaybetmiş bir depresyon vakasında kilo aldıran ilaçlar tercih edilirken, ayaktan tedavi gören, günlük hayatı etkilenmesin isteyen bir kişiye uyku yapmayan ve iştahı arttırmayan ilaç seçenekleri sunulur.

Tedaviye başlangıç evresinde bazı yan etkiler gözlenebilir, ancak bu kişiden kişiye değişkenlik gösteren bir durumdur. İlaçlara uyum süresi bir hafta ile on gün arasında değişir. Bu süreden sonra yan etkiler azalacak ve kalıcı bir yan etki gözlenmeyecektir

Kişinin tedaviye direnç gösterdiği durumlarda aileden veya kendi çevresinden güvendiği bir kişinin durumu, olabilecek en basit bir dille, kendisine açıklaması ve tedaviye ikna etmesi önemli olacaktır. Bu çabanın yanıt vermediği noktada tedavi ekibiyle iletişime geçilebilir. Gerekli görüldüğü, hayati tehlike taşıyan acil durumlarda ise ekip tarafından bir ambulans ayarlanabilir ve direk hastaneye yatış söz konusu olabilir.

Her sabah, tedavi öncesi veya sonrası sabah toplantısı yapılmaktadır. Toplantının ardından ekip eşliğinde günlük vizit gerçekleşir. Bireysel görüşmeler sonrası öğle yemeği yenir ve günün geri kalan kısmında çeşitli terapötik aktiviteler gerçekleştirilir. Öğleden sonra, yine tüm ekip eşliğinde ikinci bir vizit yapılır. Arada kalan zamanlarda ise sosyal bir ortamda vakit geçirilebilir, spor yapılabilir, saunadan faydalanılabilir.

Uygun görüldüğü durumlarda hasta yanında refakatçi kalabilir. Kliniğimiz buna müsait odalardan oluşmaktadır.

Günlük ihtiyaçlarınızı karşılayacak temel eşyalar yeterli olacaktır: en az bir eşofman takımı, iç çamaşırı, terlik ve çorap, diş fırçası ve macunu, bayanlar için hijyenik ped, kantin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ayrılmış, kişinin kendisinin belirleyeceği bir bütçe. Malzemelerin tümü hastanın yattığı gün servis hemşirelerine teslim edilmelidir. Bunun dışında elektronik cihazlar bulundurmak izin dahilinde mümkün olacaktır.

Hastanedeki tedavi süreciniz bittikten sonra doktorunuzun belirleyeceği ve üzerinde uzlaşacağınız bir süre daha tedaviye devam etmek hastalığın tekrar etmesini engellemek açısından oldukça önemlidir. Tedavinizin bu kısmı Nişantaşı veya Bakırköy İstanbul Psikiyatri Merkezinde yürütülecektir. Taburcu olduktan sonraki ilk hafta içinde randevu alıp tedavi ekibinizle, idame sürecini konuşmanız yerinde olacaktır.