info@ipe.com.tr

Depresyon günümüzün en meşhur psikiyatrik hastalığı.. Dünyada halen 350 milyon kişinin depresyon hastalığından muzdarip olduğu biliniyor.. Büyük kısmı depresyon hastası olan 20 milyon kişi her yıl intihara teşebbüs ediyor ve bunların bir milyonu hayatını kaybediyor.. Doğum yapan kadınların yaklaşık u ise doğum sonrası depresyon denen ağır bir sendroma yakalanıyorlar.

Dünya üzerinde işgücü kaybının (bunu, iş yerinin kazancından kayıp olarak değil , kişinin iş yapabilme kapasitesinin ortadan kalkması olarak düşününüz) en büyük sebebinin, doğal olarak fiziki yetersizlik yaratan hastalıklar, örneğin romatizma, ankilozan spondilit , uzuv kaybı gibi durumlar olduğu düşünülse de kazın ayağı hiç de öyle değil. Depresyon, en fazla işgücü ve işlevsellik kaybı yapan birinci sebep olarak gösteriliyor Dünya Sağlık Örgütü (WHO) istatistiklerine göre..

Depresyon, bir psikiyatrist tarafından tanısı kolayca koyulabilen ve tedavi süreci neredeyse evrenselleşmiş, kolaylıkla tedavi edilebilen bir hastalık. Buna rağmen, dünyada tedavi edilebilir durumdaki depresyon hastalarının sadece ' u tatminkar bir tedaviye ulasabiliyor. Tüm bunlar ruh sağlığı alanında dünyada halen daha gidilmesi gereken çok yol olduğunu gösterir veriler.

Depresyon hastası olan kadın ve erkeklerde cinsel istek ve arzuda belirgin bir azalma oluyor. Hatta depresyonu ağırlaşan kadın hastalarda adetten kesilme de gözlenebiliyor. Aralarında bizim de bulunduğumuz bazı ülkelerde ruhsal sebeplerle direk olarak psikiyatriste gitmek ( yavaş yavaş değişiyor da olsa) halen daha meşakkatli bir konu.. Bu nedenle bir çok hasta aslında depresyon hastası olduğunun farkında olmadan ama depresyon nedeniyle ortaya çıkmış fiziksel bir rahatsızlıktan ötürü psikiyatri dışı hekimlere yöneliyor. Kronik ağrılar nedeniyle fizik tedavi uzmanlarına, geçmeyen baş ağrıları nedeniyle nörologlara, sertleşme sorunu veya ağrılı cinsel ilişki şikayetiyle ürolog veya kadın doğum uzmanlarına başvuran hasta sayısı belki psikiyatriye başvuranların misliyle fazla olabilir.

Aslında kronik depresyona bağlı olan sertleşme güçlüğü nedeniyle halk arasında 'mutluluk çubuğu ' olarak adlandırılan kalıcı penis implantı ameliyatı olan veya sertleşme sorunu depresyona bağlı olduğu halde, sertleşme sağlayıcı ilaçlarla bu sorunu çözmüş olduğunu zanneden , ancak depresyonu giderek derinleşen erkek hastaların durumu için ' trajedi' desek , herhalde yersiz olmaz.

Cinsel isteksizlik ve libido azalması, depresyon hastalığının en önemli bulgularından biridir, bazen depresyonun diğer bulguları belirgin olmadığı halde ortaya çıkabilir, iyi klinisyenler, cinsel disfonksiyonla karşılaştıklarında, bunun ruhsal nedenleri olup olmadığını mutlaka düşünürler.

Depresyon tedavisinin cinsel işlevler açısından en zorlayıcı taraflarından biri, hastalığn doğasında var olan libido azalmasının, birçok antidepresanın yan etkisi olarak da ortaya çıkabilen cinsel istek azalmasından ayırt edilmesinin güçlüğüdür. Antidepresanlar , giderek çeşitlenen ve yan etkileri azaltılan formlarda, depresyon tedavisinin ana gövdesini oluşturmaktalar. Hafif ve orta şiddetli depresyonlarda sadece psikoterapi ile düzelme sağlamak mümkün olabilse de ortanın üzeri şiddette olan depresyonlarda ilaç tedavisi vazgeçilmez konumdadır. Medyada çok vurgulanan 'antidepresanlar etkisiz mi' gibi tartışmalara ciddi bilimsel çalışmalar ışığında bakıldığında 3 ay antidepresan kullanan hastaların %60 civarında bir kısmının iyileştiği, bu oranın etkisiz ilaç (plasebo) ile %30 olduğu, yani antidepresanların plaseboya göre 2 kat etkili olduğu gözleniyor (hafif depresyonlarda antidepresan kullanmanın gerekli olup olmadığı ayrı bir yazının konusu olabilir)

Dünyada, yılda 60 -70 milyon kutu civarında antidepresan reçete ediliyor.Bunların en büyük kısmını beyinde serotonin adlı hormonu arttıran, SSRI denen ilaçlar oluşturuyor. 1980 'lerden beri piyasada bulunan bu ilaçlar depresyon tedavisinde devrim diye nitelenebilecek bir değişim yaratmış, milyonlarca insana hayat ışığını geri vermiş durumda, aslında genel olarak bakıldığında yan etki profilleri de hafif baş ağrısı, bulantı gibi önemsenmeyecek derecede...
Maalesef, beyinde, depresyonu iyişeştiren serotonin hormonunu arttırmak, bir yandan da düzeltmeye çalıştığımız cinsel isteksizliğin daha da artmasına yol açabiliyor. Bu yan etki herkeste eşit şekilde görülmememekle beraber, bazı hastalarda hiç ortaya çıkmayabilir, bazılarında ise şiddetli olabilir.Bir süre kullanılmaya devam edildiğinde cinsel yan etkilerin azalması ve depresyonun da tedavi yoluna girmesiyle, cinsel isteksizliğin düzelmesi nadir değildir ancak ilaca bağlı ortaya çıkan cinsel isteksizlik ve disfonksiyon eğer sebat ederse, psikiyatristiniz, kullanılmakta olan antidepresan dozunu azaltılabiliyorsa azaltmalı, eğer azaltmayı riskli buluyorsa, aynı etkiyi sağlayabilecek fakat cinsel yan etki profili daha az ( şükür ki artık böyle seçenekler de var) olan bir başka ilaca geçmeyi düşünmelidir.

Her halukarda, doğru tedavi altındaki bir depresyon hastasında, iyileşme gerçekleştiğinde, hem depresyonun kendinden kaynaklanan cinsel isteksizlik, hem de antidepresan yan etkisine bağlı cinsel yan etkiler düzelecek, kişi eski cinselliğine sağlıklı bir şekilde devam edebilecektir.

İnsanlar psikiyatriste gitmekten neden çekinirler? Doğum sonrası depresyonunun sebepleri nelerdir? Ne yapılmalıdır? Hamilelik döneminde depresyon neden olur? Tedavi edilmeli midir? Dürtüsellik ve fevrilik hastalık mıdır? Tedavi edilmeli midir? Öfke kontrolsüzlüğü nedir? Tedavi edilmeli midir? Psikiyatrik tedaviye gelmeyen yakınımı nasıl ikna edebilirim? Kıskançlık bir problem midir? Kıskançlık ile paranoya arasında ilişki var mıdır? OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) tedavisinde neler yapılır? Takıntılar nedir? Neden olur? Sporun ruh sağlığı üzerine etkileri nelerdir? Aşk acısı nedir? Ne zaman hastalığa dönüşür? Tedavi ile geçer mi? Eşcinsellik bir hastalık mıdır? Tedavi ile düzelir mi? TMS nedir? Hangi durumlarda kullanılır? Elektroşok nedir? Hangi durumlarda kullanılır? Şizofreninin ilaçla tedavisi nasıl yapılmaktadır? Antidepresanların kullanımlarına nasıl başlanmalı ve nasıl bırakılmalıdır? Antidepresanların türleri ve yan etkileri nelerdir? Antidepresanlar zararlı mıdır? Bipolar bozukluğun tanı ve tedavisi nasıl yapılır? Bipolar bozukluk, manik depresif bozukluk ya da manik depresyon olarak bilinen hastalık nedir? Panik atak ile panik bozukluk aynı şey midir? Anksiyete, kaygı bozukluklarının tanı ve tedavisinde neler yapılır? Anksiyete, kaygı bozuklukları nelerdir? Alt gruplarında neler bulunur? Şizofreninin tanı ve tedavisi nasıl yapılır? Şizofreni nasıl bir ruh hastalığıdır? Depresyonun tanı ve tedavisinde neler yapılır? Tükenmişlik sendromu nedir? Belirtileri ve tedavisi nasıldır? Uyku terörü nedir? Tanı ve tedavisi nasıl yapılır? Uyku hijyeni nedir? Uykusuzluğun sebepleri neler olabilir? Bonzai kullanımının belirtileri nelerdir? Aileler bunu nasıl takip edebilir? Bonzai ve esrar bağımlılığının vücuda ve ruh sağlığına etkileri nelerdir? Bağımlılık nedir? Bağımlılık çeşitleri nelerdir? Bağımlılık belirtileri nelerdir? Bağımlılığı oluşturan risk faktörleri nelerdir? Alkol ve madde bağımlılığı hastalarına yakınları nasıl yaklaşmalıdır? Alkol ve madde bağımlılığı tedavisi nasıl olmalıdır? Eroin bağımlılığı nasıl tedavi edilir? İnternet bağımlılığı nedir? Bağımlılık nasıl bir hastalıktır? Bağımlılık nasıl tedavi edilir? Her takıntı hastalık mıdır? Üzüntü ne zaman hastalık olur? Esrar tehlikeli midir? Bağımlılık yapar mı? Ne kadar alkol kullanmak normaldir?