info@ipe.com.tr

Uyku, insan yaşamının 1/3’inden fazlasını kaplayan fizyolojik bir gereksinimdir. Shakespeare “Uyku yaralı ruhların merhemidir” demiştir.  Uyku bozuklukları,pekçok ruhsal hastalığa eşlik edebildiği gibi, birincil olarak sadece uyku bozukluğu gelişebilir.  Ancak uyku sadece zihinsel yaşamın önemli bir parçası değil, aynı zamanda hormonal düzenlemedede önemli rol alan bir süreçtir.

Bu nedenlerle uyku bozukluğu nedeni saptanarak derhal tedavi altına alınmalıdır ve mutlaka nedene yönelik ilaç tedavisi verilmelidir. Depresyon, mani, şizofreni gibi hastalıklar uyku bozukluğu yapabildiklerinden dolayı bu durumlarda uyku bozukluğunun temeli olan hastalığa yönelik ilaç tedavisi verilmelidir. Örneğin depresyon nedeniyle uyku bozukluğu gelişen hastada, antidepresan tedavi başlanmalıdır. Depresyonun tedavisiyle uyku bozukluğu da bir süre sonra düzelmektedir.

Aşağıda başlıca uyku bozukluklarından yer verilmiştir:

İnsomnia-Uykusuzluk:
  • Uykuya dalma güçlüğüdür. Aslında bir psikiyatrik tanı sınıflandırması olup olmadığı durumu oldukça karmaşıktır. Araştırmacıların çoğu uykuya dalma güçlüğünün diğer psikiyatrik durumlara ikincil olarak ortaya çıktığını ve hastalığın tedavisiyle uykuya dalma güçlüğünün de ortadan kalktığını iddia etmektedir. Buna karşı çıkan görüş ise uyku bozukluğunun birincil olduğunu ve diğer klinik tablolardan bazılarının uyku bozukluğuna ikincil olarak geliştiğini söylemektedir. İnsomnia günlük yaşantımızda oldukça sık karşımıza çıkmaktadır. Hastaların büyük bir kısmı hekime başvurmamaktadır. Genelde insomnia kendiliğinden düzelme eğiliminde olsa da altta yatan daha ciddi bir psikiyatrik hastalığın ilk habercilerinden olabilir. Bu nedenle dikkatlice izlemek gerekebilir.
Hipersomnia-Aşırı Uyuma:
  •  Bu hastalık aşırı uyuma ve gündüzleri uyuklamaolarak ikiye ayrılır. Kelime anlamı çok uyuma olanhipersomnia genellikle diğer psikiyatrik hastalıklaraeşlik eder. Nadiren tek başına bulunarak birincilhipersomnia adını alır.Hipersomnia her zaman patolojik olmayabilir.
  • Kişilik özelliklerinin veya ailesel yatkınlığın hipersomniaya yol açtığı kabul edilmektedir. Ayrıca ileri derecede akciğer, karaciğer hastalıklarında, beyin lezyonlarında ve kalp yetmezliklerinde de hipersomnia bulgusu olabileceğinden dolayı, hipersomnia hastaları mutlaka hekime götürülmelidir. Hipersomnia antidepresan veya stimulan ilaçlarla kolaylıkla düzeltilebilir.
Uyurgezerlik:
  •  İlgi çekici bir hastalıktır. Genellikle uykuyadaldıktan hemen sonra görülür. Uykunun ilk 1/3’lükdöneminde ortaya çıkar. Sıklıkla 10’lu yaşlara kadargörülür. Kişi birden yataktan kalkarak bazı otomatikhareketleri yapar. Bunlar yürüme, giyinme, tuvaletegitme, araba kullanma gibi hareketler olabilir. Alttayatan bir beyin patolojisi ileri sürülmüş olsa daherhangi bir bulgu saptanamamıştır.
Diş Gıcırdatma: 
  • Diş hekimleninde sık rastladığı bir uyku bozukluğudur. Devamlıolgularda diş, diş eti, ve çene problemlerine yolaçabilir. Stres durumlarından sonra artar.
Rüya Sıkıntı Bozukluğu:
  • Uyku sırasında normalde her kişi korkutucurüyalar görebilir. Ancak normal olan tipinde burüyalar kişiyi genelde uyandırmaz ve tekrar etmeeğiliminde değildir. Ancak rüya sıkıntı bozukluğundakişi uyku sırasındaki normal uykusunun yanı sırakorkutucu rüya ve karabasanlar görüp korku içindeuykudan uyanır.Kişi uyandığında bunun bir rüya olduğunuhemen anlar. Bu durum genelde gecenin ilerideREM dönemlerinde ortaya çıkar. Kişinin uyumunubozabilir, tekrarlama eğilimindedir.
Uyku Felci: 
  • Halk arasında “Karabasan” olarak bilinenuyku felci, uyandıktan hemen sonra veya, seyrekolarak, uykuya dalmadan hemen önce bedeningeçici olarak hareket edememesi (felç olması) ilekarakterize edilen bir durumdur.Uyku felci, kişinin bilincinin tamamen açıkolmasına rağmen hareket edememesine sebepolur. Ayrıca bu durum ile birlikte halüsinasyonlarolabilir. Çoğu zaman, uyku felcine uğrayan kişitarafından bunun bir rüya sebebiyle oluştuğunainanır. Bu yüzden, insanların hareket etmek istesede hareket edemediği rüya sayısı bu kadar fazladır.Uyku felcinin sebep olduğu halüsinasyonlar bazendurumun normal bir rüya olarak algılanmasına,bazen de oda içerisinde hayali şeyler görülmesine sebep olur.

Uyku bozuklukları yukarıda özetlemeye çalıştığımız gibi hem psikiyatrik hem nörolojik hem de dahili bazı hastalıklar neticesinde ortaya çıkabildiği için kronik olarak uykusuzluktan muzdarip hastalarda EEG, Kranial MR, Demir eksikliği anemisi tetkikleri B6, B12 ve folik asit kan düzeyleri tetkiki gibi tıbbi tahliller yapılmalı ve neticesinde hem psikiyatri hem nöroloji tarafından değerlendirilmelidir.