Psikiyatristlerin en sık karşılaştığı sorulardan bir tanesi, teşhisinin depresyon olduğu konusunda tereddüt olmayan ve tedaviye ikna olmuş hastalardan gelen ‘ilaç kullanmadan tedavi olamaz mıyım?’ sorusudur. Bu sorunun yanıtı çoğu zaman’hayır’ olur, çünkü depresyon tedavisinde psikoterapiler işe yarasa da hem sonuç almak zaman alır hem de kıyaslamalı çalışmalarda etkinlikleri, ilaç tedavisine ancak ek olarak fayda sağlayabildiklerini göstermiştir.
Günümüzde, ağır depresyonlar, yani bizim tıp dilinde Majör Depresyon olarak adlandırdığımız, intihar eğiliminin de ortaya çıktığı durumlar, hastaneye yatırılarak tedavi edilmek zorunda olsa da, hafif ve orta şiddetli depresyonlar kolaylıkla ayaktan tedavi edilebilmektedir. Bugün depresyon tedavisinde en çok kullanılan seçenek antidepresan ilaç tedavisi ve buna ek olarak belirli bir süre yürütülen destekleyici psikoterapidir. Ancak artık yeni ve alternatif tedaviler de yavaş yavaş pratik uygulamada yer almaya başlamıştır.
Transkraniyal manyetik stimulasyon yani kisa adiyla TMS, manyetik uyarım üreten bir cihaz aracılığıyla beyin uyarımı yaparak duygudurumu ( depresyon, distimi vb) düzelten bir tedavi şeklidir.
TMS, özellikle uygun süre ve dozda düzenlenmiş bir antidepresan tedaviden yeterli sonucu alamamış veya ilaç yan etkilerine karşı aşırı duyarlılığı olan ya da ilaç kullanmayı istemeyen hastalar için iyi bir seçenektir. Depresyon tedavilerinden yeterince fayda görememiş hastalarla yapılan 10 senelik araştırma çalışmaların ardından, 2008 Ekim ayından itibaren Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi tarafından Depresyon tedavisi için onay almıştır.
TMS, duygudurum düzenlenmesi ile ilgili beyin bölgesi olan pre-frontal korteksi ,manyetik alan etkisi yaratarak, uyarmak suretiyle etkisini gösterir. Uygulama yapılan kişinin kafasının ön tarafına yaklaştırılan masa tenisi raketi büyüklüğünde sabitlenmiş bir uyaran, kafaya temas etmeden , bu bölgede buluna beyin hücrelerini 2-3 cm derinliğindeki beyin alanınında elektriksel aktivite artışı yaparak antidepresan etkinlik sağlar. Ayrıca Parkinson, kulak çınlaması, felç (stroke) ve migren gibi rahatsızlıklarda etkisine dair kanıtlar giderek artmakta ve nörolojik tedavi amaçlı kullanımı da sıklaşmaktadır.
TMS uygulamaları sırasında ağrı ortaya çıkmadığından anestezi uygulamaya veya hastayı uyutmaya gerek olmaz. Prosedür yaklaşık yarım saat sürer, bu sırada hasta uyanık ve konforlu bir durumda tutulur. Uygulamada bir ilaç gerekmediğinden hasta tedavi bitiminde hemen günlük rutin hayatına dönebilir. Herhangi bir unutkanlık veya hafıza bozulması veya ağrı gözlenmez. TMS çok güvenli bir tedavidir, sadece epilepsi hastalarına uygulanması önerilmemektedir
Tedavi için uygun bulunan hastalar 2 ila 6 haftalık bir süre içinde toplam 20 ila 30 seans arasında uygulamaya girerler. Genel yaklaşım minimum 15 seans uygulanmasıdır. 15 seans uygulamanın ardından, psikiyatrist, hastayı değerlendirip depresyon şiddetindeki azalmaya göre tedaviyi sonlandırabilir veya bir kür daha uygulama yapılmasını isteyebilir. TMS 'nin depresyon tedavisinde onay alması sürecinde 10000 den fazla hastadan veri elde edilmiş ve hafif baş ağrısı dışında ciddi bir yan etkiye rastlanmamıştır.
İstanbul Psikiyatri Enstitüsü bünyesinde Nişantaşı'nda bulunan nörofizyoloji-nöropsikoloji birimimizde, klinik olarak uygun, tedaviye dirençli veya ilaç tedavisine duyarlı hastalara TMS uygulaması yapılabilmektedir
Bazı psikiyatrik rahatsızlıklar kişinin kendisi için sıkıntı verici, huzur kaçırıcı olabilir.
GÖRÜNTÜLE444 80 81 numaralı hattımızdan bize ulaşabilrsiniz.
GÖRÜNTÜLE